left kanilski | yazmak, kendine alışamamaktır!: serbest edebiyat 1


serbest edebiyat 1

ZAMANIN GAİLESİ


ölümsüzlük?... bu bir soru olmasa da soru işareti hiç bir kelimeye bu kadar yakışmazdı belki de. bilinç altımın başımın üstünde yeri var deyip hatırladığım bir yazıyı aktarmadan önce henüz portakalı soymamış ve baş ucuma koymamış olduğum çocukluk yaşlarıma dönmek ve o günlerden bir kaç söz söylemek istiyorum. döndükten sonra inşallah dengemi kaybedip yere yığılmam. aslında baya da dengeli beslendiğim konusunda kendimi inandırmaya başlamıştım. halbuki buna sadece kadir'in inanacağını söyleyenlere de yazının sonunda bir çift lafım var (şimdi bakma). çocukluğuma yaptığım flash back sayesinde geçmişimin kıymetini bilmeyi öğrendim. güzel ve haylazca geçen abukluk yıllarımı gözümün önüne getirdiğimde, o zamanlar akrep ve yelkovanın insan hayatını bu kadar etkileyeceği konusunda hiç bir fikrim yoktu. ve şu anda farkındayım ki herkes, her işini bu ikisisin hareketlerine göre yapmakta. hatta hayatlarımızı, planlarımızı bile güneş ve aydan yüz bularak yaptıkları hareketlerle belirliyor bu iki hınzırın. birisinin boyu kısa hafif göbekli, diğeri ise zayıf, çelimsiz ve diğerine nazaran uzunca. işte kendilerine akrep ile yelkovan diyen bu ikili yönetiyor hayatlarımızı. bilahare de ölümümüzü...

bunların yaptığı her hareketin, bizi sona doğru yaklaştırmakta olduğu maalesef acı fakat gerçek. sürekli nefes almanın yani başka bir deyişle akrep ve yelkovanın boyunduruğundan kurtulup, onların varlığının bizi takyit etmeyeceği bir dünyada var olmanın muhal olduğu da aşikar. öyleyse yaşama dair yapılmış planların ve vaatlerin gerçekleşeceğine binaen tanrıdan imzalı, onaylı bir taahhüt almadığımız sürece elimizden geldiğince hızlı hareket etmeliyiz. tarih kitaplarında isimleri geçen şahısların çoğunun istediği tek ortak şey ise, bu dünyada ebediyen yahut planları ve vaatlerini gerçekleştirecek kadar kalmalarıydı. ve şu anda isimleri, sadece tarih sınavındaki 5 şıkkın arasında geçerek hatırlanıyorlar.

tekrar bugüne gelmek ve duyduğumda pek hoşuma giden o söze geçmek istiyorum. "ölene kadar ölümsüzüz." evet..... belki de şu iki hınzıra verilecek en güzel cevap!..

bu arada yaklaşık 3 dakikanızı aldığım için özür diliyorum. ha unutmadan son iki lafım; ellerime sağlık!



E.K. (09.04.07)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

erhancım netsözlükte gördüm seni, hemen yazılarını okudum. son zmanlar uğramıyosun galiba. bu arada bu yazını da takdir ettim yine. gerci baya bi bilmedigim bi kelime var ama sözlük yardımıyla anlayabildim. :)