kısa bir mola

Hiç yorum yok:

ebedî ve edebî

ben ne güzel işerim güneşe karşı
arkamda medrese duvarı önümde çarşı

bir sürekli kaşınmadır yaşadığım
törelere ve alışkanlığa karşı

geldim gittim geldim bir şey bulamadım
üzüldüğüme ve yorulduğuma karşı

ah aklıma her şey gelir, her şey gelir
doğan güne karşı batan güne karşı

sözde kirlettiğimiz bütün her şey duruyor
bak ne diyorum sana, ele güne karşı

biz duralım bir sürekliyiz duralım
durukluğa, tüberkiloza ve uranyuma karşı

durduk, ateş besledi, kuşları sürekledi
arkamız medrese duvarı önümüz çarşı

güneşe güneşe karşı

Turgut UYAR

Belleğe kazınsın...

"Eğer bir adam, marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o değersiz bir yaratıktır. Kendisine yalnızca bir omirilik yeterli olabileceği halde, her nasılsa, yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun.

Uygarlığın bu kara lekesi en kısa zamanda yok edilmelidir.

Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nasıl da nefret ediyorum. Ben savaşı öylesine tiksinç ve aşağılayıcı buluyorum ki, böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi parçalayıp yok ederim daha iyi. Benim anlayışıma göre, sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir."
Albert EINSTEIN

sonsuzluğa bir söz...

Kanilski Twitter...

episteme

paradisus

beatitudo

veritas

solitude

cupiditas

İzleyiciler

kısa bir mola

Hiç yorum yok:

caute!

ebedî ve edebî

Belleğe kazınsın...

Şuralarda ve Buralardayım...

Ölümsüz...

Etiketler

mest oldum...

yazıyorum...

Blogda ara...

seyir defteri...

izlediklerim...